Ülkemin Güzel Zombileri


Eğri oturup doğru konuşalım, artık hiç kimse zombi kültürüne yabancı değil. Belki seversiniz belki sevmezsiniz ama kesin ara sıra vizyona gelen zombi filmlerinden, televizyondaki dizilerden birini izlemişsinizdir. The Walking Dead zaten on yıldır bu mecranın ekmeğini yiyor, seveni de çok şimdi. Yakında filmi gelecek söylentileri bile var, kısacası her yanımız zombi olabilir bir kaç seneye.

Peki Türkiye’den bu türde neden pek bir iş çıkmıyor. Birkaç küçük denemeyi saymıyorum, benim bahsettiğim büyük çapta bir zombi istilasının anlatılması. Ülke ne hale gelirdi, insanlar nasıl tepkiler verirdi acaba? Her şey amerikan filmlerindeki gibi gelişmezdi kesinlikle.

Bir defa zombilik müessesesini ülkemizde başlatan ilk abiler büyük ihtimalle evde çocuklarını, karılarını falan kovalayıp ısıracaktır. Gürültü patırtı sonucu belki komşular polisi arayacak ve kolluk kuvvetleri zombi abimizi aile içi şiddet suçundan karakola götürecekler. Fakat tutuksuz yargılanması yönünde bir karar çıkacağı için zombimiz salıverilecek. Böylece dünyanın muhtemel kıyametini engellemek adına büyük bir şans tepilmiş olacak.

Metrobüs durakları gibi ortamlarda zombiler kolaylıkla kalabalığa karışabileceği için başlarda dikkatleri çekmeyeceker ve sayıları hızla artarken akbil basmaya devam ederlerse ülkenin her yanını sarmalarına hiçbir engel çıkmayacak.

Aciller ısırılma şikayetiyle gelen hastalarla dolup taşacağı için hastanelerden pek bir medet ummamak gerek. Şehir merkezi hızla istila edilmiş olur zaten. İnsanlar yeşil alanlara kaçmaya çalışacaktır ama herhangi merkezi bir yerden, örneğin Kemerburgaz taraflarına yayan olarak varmak saatler süreceğinden insanlar büyük ihtimalle vazgeçip ısırılmayı bekleyecek. Arabayla uzaklaşmayı düşünmemek gerek bile, halihazırda trafikte olanlar zaten ekstra bir sıkışıklığı hissetmeyecekleri için yollarda boşu boşuna canlarını verirler zaten.

Amerikan filmlerinden alışık olduğumuz gibi herkesin elinde bir pompalı görmeyi beklemek de saflık olur. Bu amerikalıların kültüründe var evde taramalı tüfek, tabanca falan bulundurmak. Bizde büyük ihtimalle mutfak bıçakları ile karşı konulacaktır zombi saldırılarına. Silahı olan bir kaç tip de mafyacılık oynama meraklısı olduğundan racon kesmeye çalışırken kim vurduya gider.

Sonuçta büyük şehirlerin dışında yeniden yerleşim bölgeleri kurulacak ve ticaret eski usul şekilde, al bende domates var, ne bileyim sen de bana karpuz ver, diyerek sürüp gidecektir. Eğer aralarında bölünüp kavga etmek için bir sebep bulmazlarsa bu yerleşkeler kısa zamanda orijinal şehrin nüfusunu aşıp yaşanmaz yerler haline gelir zaten. Zombiler de bu sırada şehirde yıkılan inşaatların, çöken köprülerin altında kalır ya da çıkan yangınlarda, tüp patlamalarında, soba zehirlenmelerinde yok olup giderler.

Şimdilik böyle senaryoları buralarda düşünmek zor gerçekten. Biz en iyisi The Walking Dead izlemeye, kendimizi amerikalı gibi hayal etmeye devam edelim.


Yorumlar

E-kitap olarak okumak isteyenler için son romanım "HASTALIK"